Bu hafta TL varlıklar için oldukça kritik. 11 Ocak’ta yatırımcı günü toplantısı ardından Moody’s’in Türkiye raporu gelecek. Bu iki önemli gündem piyasalarda iştahı artırmışken üzerine uluslararası bankalardan TL hisse senetlerine yönelik olumlu raporlar endekslerin hızlı yükselişine neden oldu.
Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın haberine göre, Borsa İstanbul yılın ikinci haftasına güçlü alımlarla ve yükselişle başladı. Bu hafta 11 Ocak’ta Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yatırımcı toplantısı, ardından 12 Ocak’ta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’ten Türkiye not kararı var. Bu iki önemli olayın yarattığı olumlu beklentinin üzerine haftanın ilk günü uluslararası bankalardan üst üste gelen olumlu raporlar endekslerde yükselişi hızlandırdı. Bankacılık endeksinde yükseliş gün içinde yüzde 7’yi aştı, ticaret ve mali endekste yüzde 3’ü geçen yükselişler yaşandı. Piyasa uzmanları TL varlıklar için işlerin genel olarak iyi gittiğini, normalleşmenin yaşandığını ve yabancı yatırımcının da bu noktaları dikkate aldığını vurguladı.
Piyasa uzmanları düşük hacimli işlemlerde endekslerin bu denli hızlı hareket ettiğine işaret etse de olumlu görüntü bulunduğuna da dikkat çekti. Borsa İstanbul BİST100 endeksi günü yüzde 2,49 yükselişle 7818,89 puandan kapattı. Bankacılık endeksi yüzde 8,91 yükselirken mali endeks yüzde 4,73, ulaştırma endeksi yüzde 1.32, holdingler endeksi yüzde 2,35, ticaret endeksi ise yüzde 2,63 yükselişiyle dikkat çekti. Akbank ve Yapı Kredi hisseleri tavan olurken diğer bankalar da tavan fiyatına yakın seviyelerden günü kapattı.
200’Ü AŞKIN KATILIMCI BEKLENİYOR
11 Ocak’ta New York’ta uzun süre sonra ilk yatırımcı günü temasıyla toplantı düzenlenecek. JP Morgan’ın New York merkezinde gerçekleştireceği toplantı, başkan Hafize Gaye Erkan’ın para politikası konulu sunumu ile başlayacak. Bakan Şimşek de yine “Maliye Politikası ve Hazine’nin Finansman Görünümü” başlıklı 45 dakikalık sunum yapacak. Programa göre yatırımcı paneli JPMorgan yöneticileri katılımı ile Erkan moderatörlüğünde gerçekleştirilecek. TCMB’den başkan, başkan yardımcıları ve birim yöneticilerinin de katılımıyla; dezenflasyon patikası, döviz rezervleri stratejisi, bankacılık sektörü ve makroihtiyati çerçeve başlıklı ayrıntılı oturumlar da gerçekleştirecek. Toplantının sonunda Erkan, JPMorgan Türkiye Masası Başkanı Burak Kaynak moderetörlüğünde soruları yanıtlayacak.
Toplantıya, büyüklüğü 50 trilyon doları bulan dünyanın en büyük yatırım fonlarından 200’ü aşkın üst düzey temsilcinin katılımı bekleniyor. New York’taki “Yatırımcı Günü” ne katılacak kurumlar arasında Blackrock, Vanguard, Fidelity, UBS, Morgan Stanley, JP Morgan, Goldman Sachs ve PIMCO öne çıkıyor. “Yatırımcı Günü”nün ikincisinin bu yıl Türkiye’de gerçekleştirilmesi planlanıyor.
CDS’LERİN VERDİĞİ SİNYAL ARTIŞ YÖNÜNDE
Haftanın son işlem günü Türkiye piyasalarının kapanmasının ardından ise 15 Aralık’taki takviminde Türkiye değerlendirmesini pas geçen Moody’s’in not kararı gelecek. Her ne kadar yine pas geçme ihtimali olsa da piyasa Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyenin 6 basamak aşağısında değerlendiren Moody’s’in en azından görünümü pozitife çevirmesini en iyi ihtimalle de kredi notunu bir basamak yukarıya taşımasını bekliyor. Uzmanlar değerlendirmelerinde “Sıkı parasal duruş sürdürülürken ücret artışları enflasyon üzerinde yukarı yönde baskıya neden olabilir görünüyor. Bununla birlikte, görünümün pozitife çekilme ihtimalinin yüzde 50’nin üzerinde olduğunu değerlendiriyoruz” diyor. Uzmanlar Türkiye’nin 5 yıllık ifl as risk primi CDS’lerinin de 280-300 baz puan arasında hareketinin de benzer ülkeler göz önüne alındığında not artışı ihtimalini kuvvetlendirdiğini vurguladı.
ÖZEL BANKALARA ‘AL’ TAVSİYESİ
Bu iki beklenti zaten bu haftanın küresel piyasalara nazaran Türkiye piyasalarının pozitif başlayacağı tahminlerini güçlendiriyordu. Ama dün Bank of America ‘Türk bankaları yeniden radarda’ başlıklı raporunu yayımladı ve yıllar sonra Türk bankalarına yatırımcı ilgisinin arttığını belirtti. Bank of America Analisti David Taranto imzalı raporda, son dönemde büyük yatırımcıların borsaya girişlere hakim olduğu vurgulanırken yabancı yatırımcıların ortak görüşünün ise Türkiye’nin normalleşme temasına en iyi bankaların ayak uyduracağı yönünde olduğu belirtildi. Kredi notu artış beklentisi BoA’nın raporunda da kendine yer bulurken “Boğa görüşünde olan yatırımcılar kredi notu konusunda 2000’lerin başındaki gibi artışın başında olduğunu düşünüyor. Diğer taraftan değerlemeler, düşüş beklentisindeki yatırımcı için bir sorun olarak kalmaya devam ediyor. Faizlerin zirve yapmasının ardından bankaların temel hikayesinin ilk çeyrek sonrasında hızlanmasını bekliyoruz” denildi. BoA raporunda ayrıca CDS ve tahvil piyasalarında hızlı toparlanma olduğu, hisse senetlerinin de peşinden geleceği belirtilerek Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi hisseleri için ‘al’ tavsiyesi verildi. ABD’li iki yatırım yönetimi şirketi PIMCO ve Vanguard TL varlıklar konusunda olumlu olduklarını belirtti. PIMCO Genel Müdürü ve Gelişmekte Olan Piyasalar Küresel Başkanı Pramol Dhawan AA’ya yaptığı açıklamada, harcamaları dizginlemek ve enflasyonu kontrol altına almak amacıyla mali koşulların sıkılaştırılması nedeniyle başta yerel para cinsinden varlıklar olmak üzere Türk varlıkları konusunda olumlu olduklarını söyledi.
BANKALAR TAHVİL İHRAÇLARINI HIZLANDIRDI
Türkiye’nin 5 yıllık iflas risk priminde yaşanan düşüşten, yabancı yatırımcının artan ilgisinden yararlanmak ve maliyet düşürmek isteyen bankalar da kolları sıvadı. Yapı Kredi ADCB, Citibank, J.P. Morgan, MUFG, SMBC ve Standard Chartered’dan oluşan banka grubu Asya, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yatırımcılarla dün başlayacak şekilde bir seri toplantı düzenlenmesi amacıyla yetkilendirdi. Yapı Kredi açıklamasında, “Piyasa koşullarının uygunluğuna göre söz konusu yatırımcı toplantılarını müteakip ABD Doları cinsinden sermaye benzeri tahvil (Basel III uyumlu sermaye) ihraç edilmesi hususu değerlendirilecektir” denildi. Türkiye Ekonomi Bankası da bankalara bir dizi toplantı düzenleme yetkisi verdi. Ziraat Bankası’nın beş yıl vadeli Eurobond ihracında ilk getiri beklentisi yüzde 8.5’li seviyeler olarak açıklandı. En az 500 milyon dolar büyüklükte olması beklenen sürdürülebilirlik bağlantılı tahvil ihracın dün tamamlanması bekleniyor. İhraç için Abu Dhabi Commercial Bank, BNP Paribas, Citi, ING, JP Morgan ve Mizuho’ya yetki verilmişti.
GIDA ŞİRKETLERİNE CİTİ’DEN ‘AL’ TAVSİYESİ
Bir diğer uluslararası banka Citi’nin raporunda ise Türkiye gıda perakendelerine yönelik olumlu tavır korundu. Raporda bankanın modellerini asgari ücret artışını ve makro verileri hesaba katarak güncellendiği ve buna bağlı olarak satış/FAVÖK beklentilerinin yaklaşık yüzde 4 oranında arttığı belirtildi. Türk gıda perakende sektörüne temel olarak hala yapıcı yaklaştığını vurgulayan Citi. sektörün yavaşlayan kredi büyümesi ve yüksek faiz ortamının tüketimde düşüşe yol açması halinde ise defansif sektör olarak öne çıkmasının muhtemel olduğunu düşünüyor. Citi, tümü için ‘AL’ tavsiyesini sürdürürken, fi yat hedeflerini; BİM için 430.0 TL’den 450 TL’ye, Migros için ise 460.0 TL’den 470 TL’ye çıkarırken ve ŞOK Marketler için ise 93.0 TL’de bıraktı.
10 YILLIK VADELİ TAHVİLDE FAİZ YÜZDE 27,98’E GELDİ
Yabancı yatırımcının geçen aylarda başlayan tahvillere ilgisi dünkü 10 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde de devam etti. İhalede ortalama bileşik faiz yüzde 27,90 olurken ihaleye 69.73 milyar lira teklif geldi. Hazine’nin 10 yıl vadeli tahvil ihalesinde net satış 10 milyar 977,2 milyon lira olurken ihale öncesi rekabetçi olmayan tekliflere piyasa yapıcılarına 10 milyar lira, kamuya 3 milyar lira satış yapıldı. İhale öncesi piyasa yapıcı bankaların da net teklif tutarı 29.86 milyar lira oldu. İhalede ortalama basit faiz yüzde 26,26, ortalama bileşik faiz yüzde 27,98 oluştu. 15 aya kadar vadeli kuponsuz tahvil ihalesinde ise 3.56 milyar lira net satış yapıldı. Kuponsuz tahvil ihalesi öncesinde kamuya 2 milyar 10 milyon TL, piyasa yapıcılarına 550 milyon TL net satış gerçekleştirildi. Böylece dünkü iki ihalede Hazine 26 milyar 99.8 milyon TL’ye borçlandı.