İsrail güçleri Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine saldırılarını gece boyunca sürdürdü.
Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberine göre, İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi’nin orta kesiminde bulunan Nusayrat Mülteci Kampı da dahil olmak üzere birçok bölgeyi vurdu.
Saldırılarda aralarında çocukların da olduğu en az 14 Filistinli hayatını kaybetti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Hanegbi ve Stratejik İşler Bakanı Dermer’ı ağırladı. İsrail – ABD geriliminin gölgesinde geçen görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yayınlayarak “ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığı bir kez daha dile getirildi” ifadelerine yer verdi.
Üçlü görüşmesinde Gazze’de ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması için devam ateşkes anlaşması çalışmaları konuşuldu.
Kirby’nin yorumlarına yanıt veren Netanyahu, X (Twitter) hesabından bir açıklama yayınlayarak “İsrail varoluşsal bir savaşta ihtiyaç duyduğu cephaneyi ABD’den aldığı sürece kişisel saldırılara maruz kalmaya hazır olduğunu” söyledi.
ABD, bir ayı aşkın bir süredir sadece bir bomba sevkiyatını onayladığı konusunda ısrar ediyor. Netanyahu, silah transferlerinde yaşandığı iddia edilen “darboğazları” eleştirirken başka hangi silah sevkiyatlarından bahsettiğini ise henüz açıklamadı.
Beyaz Saray dün akşam Başbakan Benjamin Netanyahu’nun ABD’ye yönelik eleştirilerinden duyduğu derin hayal kırıklığını dile getirerek, Gazze’de Hamas’a karşı yürütülen savaşta Washington’un yeterli askeri desteği sağlamadığı yönündeki şikâyetini yalanladı.
Salı günü İngilizce yayınlanan bir videoda Netanyahu, Blinken’e Washington’un İsrail’e “silah ve mühimmat vermemesinin” “akıl almaz” olduğunu söylediğini belirtirken, ABD’li üst düzey diplomatlarsa bu görüşmeyi doğrulamaktan kaçınmıştı.
Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, gazetecilere verdiği demeçte, “En hafif tabiriyle kafa karıştırıcıydı, özellikle de başka hiçbir ülkenin İsrail’in Hamas tehdidine karşı kendisini savunmasına daha fazla yardım etmediği düşünüldüğünde kesinlikle hayal kırıklığı yarattı” dedi.
Kirby, Netanyahu’nun ABD’yle ilgili sözlerine “İsrail’in kendini savunma ihtiyaçlarına yardım etmeyi bir şekilde bıraktığımız fikri kesinlikle doğru değil” derken iddiayı “yanlış olduğu kadar bizim için can sıkıcı ve hayal kırıklığı yarattı” şeklinde tanımladı.
Hizbullah’tan gelen tehdit sonrasında GKRY lideri Nikos Hristodulidis de dün konuya ilişkin bir açıklama yaparak, Güney Kıbrıs’ın bölgede veya bölge dışında hiçbir askeri operasyonun parçası olmadığını söylemişti. Hristodulidis, “Buna cevabım, Güney Kıbrıs’ın savaşa hiçbir şekilde dahil olmadığıdır. Güney Kıbrıs sorunun değil çözümün bir parçasıdır. Örnek olarak (Gazze’ye) insani koridor aracılığıyla ortaya konan rolümüz, yalnızca Arap dünyası tarafından değil, tüm uluslararası toplum tarafından bilinmektedir” demişti.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin üslerini İsrail savaş uçaklarının kullanımına açması durumunda “savaşın bir parçası” olabileceği yönündeki açıklamasının ardından Avrupa Birliği’nden, GKRY’ye destek açıklaması geldi.
AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, yaptığı açıklamada Hizbullah’ın tehditlerine karşı AB’nin Güney Kıbrıs’a desteğinin tam olduğunu söyledi. Stano, “Güney Kıbrıs’ın AB’ye üye bir devlet olduğunu herkese hatırlatmak isterim. Güney Kıbrıs, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği de Güney Kıbrıs demektir. Bu da üye devletlerimizden birine yönelik herhangi bir tehdidin AB’ye yönelik bir tehdit olduğu anlamına gelir” dedi.
Aralarında çok sayıda Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü’nün de bulunduğu 30 uzmandan oluşan grup, silah üreticilerine İsrail’e silah tedarikini durdurma çağrısında bulundu.
Grup, silah satışlarının devam etmesi halinde üreticilerin insan hakları ihlalleri ve uluslararası hukuk ihlallerinde suç ortağı haline gelebileceklerini belirterek, “Bu şirketler İsrail kuvvetlerine silah, parça, bileşen ve mühimmat göndererek uluslararası insan hakları ve uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerine ortak olma riski taşıyorlar” dedi.
Canlı Anlatım Özeti